30 Haziran 2015 Salı

Süleyman Çelebi Türbesi (Bursa)

Süleyman Çelebi albümü için resmi tıklayın
Orhan Gazi döneminde doğmuştur. Hayatı hakkında fazla bilgi bulunmaz. Kimi kaynaklara göre Osmanlı Sultanı I. Murat'ın vezîrlerinden Ahmed Paşa'nın oğlu, Şeyh Mahmûd Efendi'nin torunudur. Dedesi Mahmûd Bey, Şeyh Edebali'nin torunudur ve 1338'de Süleymân Paşa önderliğinde Rumeli'ye sal ile geçenlerdendir. Süleyman Çelebi'nin 1346-1351 yılları arasında bir tarihte doğduğu, ölüm tarihinin ise 1422 olduğu sanılıyor[1].
Gençliğinde Bursa'da iyi bir eğitim aldığı sanılmaktadır. O devirde, Çelebi ünvanı ilim adamlarına ve Mevlevi tarikatı büyüklerine verilmekteydi. Mevlevi olduğuna dair kanıt yoktur. Bilgili tavırlarıyla Padişah Yıldırım Bayezid’in dikkatini çekmiş ve yapımı 1399’da tamamlanan Ulu Cami’ye imam olarak atanmıştır.Ünlü eseri Vesiletü'n Necat'ı getirildiği bu görev esnasında yaşadığı bir olaydan etkilenerek kaleme aldığı bilinmektedir.
Söylenceye göre Süleyman Çelebi, Muhammed'in diğer peygamberlerden pek farkı olmadığını söyleyen bir İranlı vaize içerleyerek onun diğer peygamberlerden üstün olduğunu dile getirmek için Mevlid'i kaleme aldı. Süleyman Çelebi, Osmanlı Devleti'nin zayıf bir evresi olan ve Anadolu topraklarında her türlü kargaşalığın hüküm sürdüğü Fetret Devri'nde batini görüşler ile ehl-i sünnet arasındaki çekişmede ehl-i sünnetin tarafında yer almıştı. Mevlid'in yazılmasının bir amacının da ehl-i sünnet taraftarlarına destek vermek olduğu ifade edilir. Eserini, 1409 yılında (tahminen 60 yaşında iken) tamamladı. Eserini yazarken, referans aldığı eserlerin, Âşık Paşa’ nın “Garibnâme” si, Erzurumlu Darîr’in “Siyerü’ n- Nebî”'si, Eb’ul Hasan Bekrî’nin “Siyer”'i ve Muhiddîn-i Arabî’nin “Füsûs”'u olduğu tesbit edilmiştir[2]. Mevlid, bilinen tek eseridir.
1422'de vefat ettiği düşünülen Süleyman Çelebi'nin mezarı Bursa’da Çekirge yolu üzerindedir. Mezarının bulunduğu yere 1952'de bir türbe yapılmıştır.
Orhan Gazi döneminde doğmuştur. Hayatı hakkında fazla bilgi bulunmaz. Kimi kaynaklara göre Osmanlı Sultanı I. Murat'ın vezîrlerinden Ahmed Paşa'nın oğlu, Şeyh Mahmûd Efendi'nin torunudur. Dedesi Mahmûd Bey, Şeyh Edebali'nin torunudur ve 1338'de Süleymân Paşa önderliğinde Rumeli'ye sal ile geçenlerdendir. Süleyman Çelebi'nin 1346-1351 yılları arasında bir tarihte doğduğu, ölüm tarihinin ise 1422 olduğu sanılıyor[1].
Gençliğinde Bursa'da iyi bir eğitim aldığı sanılmaktadır. O devirde, Çelebi ünvanı ilim adamlarına ve Mevlevi tarikatı büyüklerine verilmekteydi. Mevlevi olduğuna dair kanıt yoktur. Bilgili tavırlarıyla Padişah Yıldırım Bayezid’in dikkatini çekmiş ve yapımı 1399’da tamamlanan Ulu Cami’ye imam olarak atanmıştır.Ünlü eseri Vesiletü'n Necat'ı getirildiği bu görev esnasında yaşadığı bir olaydan etkilenerek kaleme aldığı bilinmektedir.
Söylenceye göre Süleyman Çelebi, Muhammed'in diğer peygamberlerden pek farkı olmadığını söyleyen bir İranlı vaize içerleyerek onun diğer peygamberlerden üstün olduğunu dile getirmek için Mevlid'i kaleme aldı. Süleyman Çelebi, Osmanlı Devleti'nin zayıf bir evresi olan ve Anadolu topraklarında her türlü kargaşalığın hüküm sürdüğü Fetret Devri'nde batini görüşler ile ehl-i sünnet arasındaki çekişmede ehl-i sünnetin tarafında yer almıştı. Mevlid'in yazılmasının bir amacının da ehl-i sünnet taraftarlarına destek vermek olduğu ifade edilir. Eserini, 1409 yılında (tahminen 60 yaşında iken) tamamladı. Eserini yazarken, referans aldığı eserlerin, Âşık Paşa’ nın “Garibnâme” si, Erzurumlu Darîr’in “Siyerü’ n- Nebî”'si, Eb’ul Hasan Bekrî’nin “Siyer”'i ve Muhiddîn-i Arabî’nin “Füsûs”'u olduğu tesbit edilmiştir[2]. Mevlid, bilinen tek eseridir.
1422'de vefat ettiği düşünülen Süleyman Çelebi'nin mezarı Bursa’da Çekirge yolu üzerindedir. Mezarının bulunduğu yere 1952'de bir türbe yapılmıştır.
Süleyman Çelebi albümü için resmi tıklayın

6 Haziran 2015 Cumartesi

Yeşil Türbe (Bursa)

Yeşil Türbe (Bursa) albümü için resmi tıklayın
Yıldırım Bayezid’in oğlu Sultan Mehmet Çelebi tarafından 1421 yılında yaptırılmıştır. Mimarı Hacı İvaz Paşa’dır. Bursa'nın sembolü haline gelen yapı şehrin her yerinden görülebilecek bir konuma sahiptir. I. Mehmet Çelebi sağlığında türbeyi yaptırmış, 40 gün sonra da vefat etmiştir. Türbede Çelebi Sultan Mehmet ile oğulları Şehzade Mustafa, Mahmut ve Yusuf ile kızları Selçuk Hatun, Sitti Hatun, Ayşe Hatun ve dadısı Daya Hatuna ait olmak üzere toplam 8 sanduka bulunmaktadır.
Dışardan bakıldığında tek katlı görünen türbe, sandukaların bulunduğu salon ve bunun altında yer alan beşik tonuzlu mezar odasıyla beraber iki katlıdır. Dış duvarlar turkuaz çinilerle kaplıdır. Türbenin içi, sandukalar, mihrab, duvarlar, cümle kapisi ile cephe kaplamaları da çiniden yapılmıştır. Kıbleye bakan mihrabı bir sanat eseridir. Buradaki çiniler İznik çiniciliğinin şaheser örnekleridir.
Evliya Çelebi’nin gezi yazılarında da türbe ile ilgili bilgi yer almaktadır. Ancak türbeyle ilgili bahis; içinde medfun bulunan Çelebi Sultan Mehmet Han’ın yaşamı üzerinden ele alınmakta, mimari hakkında olarak özel bir bilgi verilmemektedir. Bununla birlikte metinden yapının o dönemde yeşil imaret adı ile anılmakta olduğu öğrenilmektedir.
tr.wikipedia.org/wiki/Ye%C5%9Fil_T%C3%BCrbe

Yeşil Cami (Bursa)

Yeşil Cami (Bursa) albümü için resmi tıklayın
Bursa Yeşil Camii, Bursa’da ilk dönem Osmanlı mimarisinin önemli örnekleri arasında yer alan bir tarihi yapı.[1] Caminin ünü, çini kaplamalarından gelir.
Cami, adını verdiği Yeşil semtindedir; Yeşil külliyesi yapılarındandır. “Yeşil” adını, bir zamanlar minarelerinde bulunan yeşil renk ağırlıklı süslemelerinden aldığı düşünülür.[2] Halen aktif olarak kullanılan caminin kapasitesi 2000 kişidir[2].
Kuzey cephe ortasındaki taç kapısında bulunan Arapça kitabeye göre mimarı Hacı İvaz b. Ahî Bayezıt (Hacı İvaz Paşa); bitirildiği tarih Aralık 1419’dur. İç mekanda, hünkar mahfili üzerinde yer alan yazıttan anlaşıldığı kadarıyla yapının nakkaşı, “Nakkaş Ali” olarak da bilinen Ali b. İlyas Ali’dir (ünlü divan şairi Lâmiî Çelebi’nin babası)[3]; süslemelerinin tamamlandığı tarih 1424'tür.[1] Osmanlı sultanlarından Çelebi Mehmet’in emri ile yapılan cami; Sultan’ın ölümü üzerine II. Murad devrinde tamamlanmıştır.
tr.wikipedia.org/wiki/Ye%C5%9Fil_Camii

Yerkapı Camii (Bursa)

Yerkapı Camii (Bursa) albümü için resmi tıklayın
Hisar’ın beş kapısından biri olan Yerkapı ile Üftade Sokağı’nın kesiştikleri yerde bulunan cami, tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, Osman ve Orhangazi’nin kumandanlarından Timurtaş Paşa’nın babası Kara Ali tarafından yaptırılmıştır.

8,00 x 8,00 m iç ölçülerinde kare planlı olan camide, üç metre derinliğinde bir son cemaat yeri vardır. Asıl ibadet yerinin üzeri kubbe ile örtülüyken, 1855 depreminde kubbesi yıkılmıştır. Sonraki onarımda ise üst kısmı kırma çatı ile örülmüştür. Uzun yıllar harap durumda kalan cami, 1967 yılında cami onarılmış ve üzeri yine kubbe ile örtülmüştür. Duvarları moloz taş ve tuğla ile örülmüştür. Bahçesinde mermer işçiliğinin en güzel örneklerinden sayılan mezarlar vardır.
www.bursa.gov.tr/?sayfa=mymenu&pid=366
Yerkapı Camii (Bursa) albümü için resmi tıklayın

Uludağ Üniversitesi (Bursa)

Uludağ Üniversitesi (Bursa) albümü için resmi tıklayın
Uludağ Üniversitesi, Bursa’daki ilk üniversite olarak 1975 yılında "Bursa Üniversitesi" adıyla kurulmuş bir yüksek öğretim kurumudur. 1982 yılında çıkan kanunla "Uludağ Üniversitesi" adını aldı.

Bünyesinde 11 fakülte, 3 yüksekokul, 15 meslek yüksekokulu, 1 konservatuvar, 4 enstitü, 19 araştırma ve uygulama merkezi ve Rektörlüğe bağlı olarak kurulan 5 bölüm bulunmaktadır.
Tarihçe ve Kuruluş
Bursa'da 1970 yılında İstanbul Üniversitesine bağlı olarak kurulan "Bursa Tıp Fakültesi, üniversitenin temelini oluşturur. 1960 yılında Bursa Organize Sanayi Bölgesi'nin kurulması ile şehirde yaşanan sanayi ve nüfus patlaması sonucu Bursalı aydınlar ve iş adamları bir üniversite kurulması ihtiyacını hissederek 1969 yılında "Bursa Üniversitesi Kurma Derneği"'ni kurdular. İlk olarak bir Tıp Fakültesi kurulmasına karar verildi.

Bursa Tıp Fakültesi, 1970 yılında İstanbul Üniversitesi bünyesinde Çapa Tıp Fakültesi içinde 50 öğrenci ile eğitime başladı; fakültenin ilk dekanı, Fikret Karaca oldu. Fakülte kendi kullanımına verilen Bursa Göğüs Hastanesi'nin (bugünkü Yüksek İhtisas Hastanesi) onarımından sonra Mayıs 1974'ten itibaren eğitimi Bursa'da sürdürdü. O zamana kadar her yıl Bursa Tıp Fakültesi adına 50 öğrenci İstanbul Fakültesi'ne alınmış ve eğitim görmüştür. Aynı dönemde, Bursa'da Üniversite Kurma Derneği, İzmir yolu üzerinde 17.km'deki Görükle arazisini üniversite kurmak için uygun alan olarak belirledi ve istimlak işleri yürütüldü; bu arazi üzerinde Tıp Fakültesi Hastanesi'nin temeli 1976'da atıldı.

Bir üniversitenin kurulması için filen en az iki fakültenin varlığı gerekiyordu. 1974 yılında Ziraat Okulu'nun ek binasında 100 öğrenci ile Nurhan Akçaylı yönetiminde "Bursa İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi"'nin kurulması ile bu şart yerine getirildi[3]. 1 Nisan 1975te çıkan yasa ile Uludağ Üniversitesi 2 fakülte, 20 öğretim üyesi, 250 öğrenci ile [3] “Bursa Üniversitesi” adı altında eğitime başladı. Bir süredir Tıp Fakültesi'nin dekanlığını yürütmekte olan Ömer Fethi Tezok, kurucu rektör olarak seçildi.

U.Ü. Atatürk Rehabilitasyon Merkezi (Bursa)

U.Ü. Atatürk Rehabilitasyon Merkezi (Bursa) albümü için resmi tıklayın


4 Haziran 2015 Perşembe

Tophane Saat Kulesi (Bursa)

Tophane Saat Kulesi (Bursa) albümü için resmi tıklayın

İlk olarak Sultan Abdülaziz döneminde yaptırılmış ancak 1900'lü yıllara kadar, bilinmeyen bir tarihte yıkılmıştır. 2 Ağustos 1904’te yapımına tekrar başlanmış, 31 Ağustos 1905’te tamamlanarak II. Abdülhamit'in tahta çıkışı şerefine, 31 Ağustos 1906 günü Vali Reşit Mümtaz Paşa tarafından törenle hizmete sokulmuştur.
Kule 6 katlı olup 65 metre uzunluğunda ve 4,65 metre enindedir. Tepesinde dört bir yana bakacak şekilde 4 adet saat bulunacak şekilde planlanmıştır.
Günümüzde bir elektronik saate sahiptir ve Bursa Belediyesi'nce yangın gözetleme amacıyla da kullanılmaktadır.
Tophane Saat Kulesi (Bursa) albümü için resmi tıklayın

Bursa Ulu Cami

Bursa Ulu Cami albümü için resmi tıklayın
Bursa Ulu Camii, aslen zaviye olarak yapılan, sonradan cami olarak kullanılmaya başlanmış olmasına rağmen çok ayaklı cami şemasının en klasik ve anıtsal örneği sayılır. I. Bayezid tarafından 1396-1400 yılları arasında yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı cami yaklaşık toplam 5000 metrekare boyutlarında olup 20 kubbe ile örtülüdür. Sekizgen kasnaklara oturan kubbeler mihrap duvarına dik beş sıra halinde dizilmiştir. Kasnaklar mihrap ekseni üzerindekiler en yüksek olmak üzere yanlara doğru gidildikçe her sırada daha alçak düzenlenmiştir.
Düzgün kesme taşlarla inşa edilmiş kalın beden duvarlarının masif etkisini hafifletmek için cephelerde her kubbe sırası hizasına gelmek üzere sağır sivri kemerler yapılmıştır. Her kemerin içinde iki sıra halinde ikişer pencere yer alır. Bunların gerek biçimleri gerek boyutları her cephede farklıdır. Son cemaat yeri bulunmayan yapının kuzey cephesinde köşelerde sonradan yapılan iki minare vardır. Minarelerin ikisi de beden duvarına oturmaz, yerden başlar. Batı köşesindeki minare I. Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Sekizgen biçimli kürsüsü bütünüyle mermerden, gövdesi tuğladandır. I. Mehmet'in yaptırdığı söylenen doğu köşesindeki kare kürsülü minare, caminin beden duvarından da 1 m kadar ayrıktır.
Şerefeler her iki minarede de aynı olup tuğlalı mukarnaslarla bezelidir. Kurşun kaplı külahlar 1889'daki yangında ortadan kalkınca, bugünkü boğumlu taş külahlar yapılmıştır.Türk islam dünyasının en eski camilerinden birisi ulu camiidir. Minberin giriş kapısının üzerindeki kitabede altın yaldızla Osmanlıca olarak, 'Yıldırım Beyazıt Han tarafından hicri 804 (miladı 1399) yılında yaptırılmıştır' ibaresi yer alıyor. Bursa kent merkezinde, Atatürk Caddesi üzerindedir.
tr.wikipedia.org/wiki/Bursa_Ulu_Camii

Tophane (Bursa)

Tophane (Bursa) albümü için resmi tıklayın
Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul'un fethinden önce, Bursa ve Edirne olmak üzere iki yerde tophânelerinin olduğu tahmin edilmektedir. İstanbul’un fethinden sonra Bursa ve Edirne dışında birçok yerde tophane kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmet’in kurduğu Tophâne–i Âmire’den sonra kurulan başlıca tophaneler şunlardır; Avlonya, Semendire, Novaberda, İşkodra, Belgrad, Budin, Erzurum, Mısır, Basra, Birecik, Hasköy ve Van tophâneleridir. Osmanlılar fetih alanlarının genişlemesi sonucunda bu tophaneler dışında birçok seyyar tophane kurmuş ve buralarda top dökmüşlerdir.
Tophane (Bursa) albümü için resmi tıklayın

2 Haziran 2015 Salı

Bursa Hayvanat bahçesi (Bursa Zoo)

Bursa Zoo Albümü için resmi tıklayın