20 Ağustos 2015 Perşembe

Soğukpınar (Bursa)

Soğukpınar albümü için RESMİ TIKLAYIN

Artvin - Berta köyü kökenli olup, 93 Harbinden sonra bu köye göç edenler tarafından kurulmuştur. Kurulduğunda, adı Cihangir olan Soğukpınar, şimdiki adını, kurulduğu yerleşim biriminin üst kısmında bulunan ve 1900'lü yıllarda Bursa-Antalya bağlantısını sağlayan ana güzergâhtaki, halen doğal olarak çıkan soğuk sudan (pınar) almaktadır.

Soğukpınar, Cumhuriyetin ilk yıllarından başlamak üzere, çevresindeki 10'dan fazla köyün bağlı olduğu nahiye statüsünü alarak, merkezî bir kasaba olmuştur. 1922 yılında, Anadolu'nun birçok bölgesinde olduğu gibi, Yunan işgaline uğramış ve işgalciler tarafından İstiklâl Harbi'ne katılamayan yaşlı halk, zorla Bursa merkeze bağlı Dağ Akça köyüne götürülerek burada katledilmiştir.

Halen, Ahmet Hamdi Gokbayrak Anadolu Ogretmen Lisesi ve çevre köylere hizmet veren birçok kamu kuruluşunu bünyesinde bulundurmakta olup eşsiz doğal güzellikleri ile yayla turizmi için cazibe merkezi olma konumunu korumaktadır. Kurulduğu tarihten bu yana, bünyesinde adliyeye intikal eden bir olayın gerçekleşmemiş olması, Soğukpınar'ı ayrıcalıklı ve saygın kılan önemli bir özelliktir.

Soğukpınar, ülkenin gelişmesine çok önemli katkılarda bulunmuş, çok sayıda seçkin iş adamı, subay, milletvekili, politikacı, akademisyen ve diğer seçkin meslek sahiplerinin bağrından çıktığı yerdir.
Bursa iline 32 Km. uzaklıktadır. Ülkenin en önemli kış turizm merkezi olan Uludağ ve Uludağ Oteller bölgesi, Soğukpınar nahiyesi sınırlarında kalmaktadır. Bursa ilinin su gereksinimini karşılayan Doğancı Barajı'nın su kaynağı, soğukpınar'dan çıkan doğal sulardır.

17 Ağustos 2015 Pazartesi

Derekızık Köyü (Bursa)

Derekızık Köyü albümü için resmi tıklayın
Derekızık, Bursa ilinin Kestel ilçesine bağlı bir köydür. Köy hafta sonu mangalcıların ve piknikçilerin akınınana uğramakta olup köyün havası baya bir dumanlı olmaktadır. Sabah kahvaltısı veren dere kenarı işletmeleri ile köy yeşilin içinde cennet bir köşedir. Köy Saitabat yolu üzerindedir.

Darül Kurra (Bursa)

Darül Kurra albümü için resmi tıklayın
Ortaçağ İslam ülkelerinde, Kur'an okuma yöntemlerini (tecvidi) öğreten medrese bölümüdür. Ayrıca, Cami, mescit gibi yerlerin hemen yanında yapılan kuran okuma yeridir. Bir tek kubbesi olan, iki göz revaklı, fevkâni bir yapı olan Darül-kurra'nın kubbesi medrese kubbelesiyle aynı düzeydedir. Bu tür mimarî özelliklerinin yanı sıra Darül-kurra bir Kur'an ezberleme yeridir. Hafızların Kur'an ezberi yaptırmalarının yanı sıra Arapça ve Tilavet derslerinin de verildiği bir yerdir Darül-kurra.

Darülkurraların asıl işlevi, kari denen ve Kuran'ı en güzel biçimde okuyan kişiler ve imamlar yetiştirmekti. Güzel okuma olayı daha 7. ve 8. yüzyıllarda önemsenmiş olup, tilavet ve kıraat birer din bilimi olarak gelişmiştir. İlk İslam medreselerinde sürekli kuran okunan özel mekanlar bulunmaktaydı. Darülkurra denen bu salonlarda, hafızlar bir tür yarış havası içerisinde farklı üslup ve makamlarda Kuran okurlardı. Bu tür bir eğitim hafızların sistemli biçimde yetişmelerine olanak verdiğinden, cami ve medrese vakfiyelerinde eleman alımı yapılacakken darülkurralara ve burada eğitim görenlere önemli paylar ayrılırdı. anadolu şelcuklu külliyelerinde darülkurralar, cami kapsamında ya da ayrı bir mekan olarak yer almıştır. Osmanlı Devleti'nde ise yalnızca hafız yetiştiren ve Kuran'ı ses incelelikleriyle öğretmeye dönük kurumlara darülhuffaz, aynı bölümün tilavet ve kıraatın yanı sıra arapçayı da öğreten yüksek bölümlerine ise darülkurra denildi. Bu medreselerin ortak amacı, hafız, cüzhan, mevlidhan, imam, hatip ve müezzin yetiştirmekti. 1924 yılında medreselerin kapatılmasından sonra, gittikçe azalan darülkurra ve darülhuffaz geleneği, o zamandan bu zamana camiler, dernekler, Kur'an kursları aracılığı ile sürdürülmeye çalışılmıştır.